Skolyoz, halk arasında omurga eğriliği olarak bilinir. Skolyoz, başlı başına bir hastalık değil, birçok hastalığın belirtisi veya sonucu olarak ortaya çıkabilen bir durumdur. İnsan omurgası, anatomik olarak hafif bir eğriliğe sahiptir. Boyun ve bel bölgesindeki hafif çukurluklara tıp dilinde "lordoz," sırt bölgesindeki hafif kamburluğa ise "kifoz" denir. Ancak bu doğal eğriliklerin dışında, omurga önden ve arkadan bakıldığında düz olmalıdır. Skolyoz durumunda ise omurga sağa veya sola doğru eğilim gösterir. Bu durum, kişinin fiziksel görünümünde ve yaşam dengesinde bozulmalara yol açar. Skolyoz genellikle omurganın yanlara doğru "S" veya "C" harfi şeklinde kıvrılması olarak tanımlanır. Her eğriliğin farklı dereceleri vardır.

Skolyoz, erkeklere oranla kadınlarda daha fazla rastlanır. Ancak erkekler daha çabuk iyileşme gösterirken, kadınların iyileşme süreci biraz daha uzun olabilir. Skolyoz, çocukluk döneminden itibaren etkili olabilir, ancak genellikle ergenlik çağında belirginleştiği için gözden kaçabilir. Bu nedenle ergenlik dönemine kadar düzenli doktor muayeneleri önemlidir. İlerleyen yaşlardaki skolyozun tedavisi daha zordur.

Omurganın yerleşimine göre skolyoz, boyun omurları, boyun ve üst sırt, bölgesel sırt omurları, alt sırt ve bel omurları olarak sınıflandırılabilir.

Skolyoz derecelerinin tanı ve teşhisi için mutlaka röntgen filmi çekilmesi gerekir. Röntgen sonrası omurgadaki eğrilik açı cinsinden ölçülerek teşhis edilir. Çoğu doktor, cerrahi müdahalenin gerekliliğine bu derecelendirme yöntemi ile karar verir.

10 derecenin altındaki eğrilikler, sağlık üzerine herhangi bir etkisi olmayan küçük eğriliklerdir. Bu derece tıp dilinde "spinal asimetri" olarak bilinir. Eğriliğin skolyoz olarak kabul edilebilmesi için 10 derecenin üzerinde olması gerekir. 10 derecenin altındaki açılar "Cobb açısı" olarak adlandırılır. Düşük dereceli eğrilikler, ilerleyen zamanlarda skolyoz riski oluşturmaması için gözlem altında tutulur. Bunun için hastanın belirli aralıklarla muayene edilmesi gerekir. Burada önemli olan, skolyozun ilerleyip ilerlemediğinin tespit edilmesidir.

Bu derece skolyoz genellikle adolesan dönemde gözlenir. Orta derecelerdeki skolyoz için uzmanlar egzersiz, fizik tedavi ve korse tavsiye eder. En etkili tedavi yöntemi korsedir. Uygulanan korse tedavisinden beklenen, eğriliğin gözle görülür şekilde düzelmesinden ziyade ilerleme hızının yavaşlaması ve cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi edilmesidir. Korsenin günde 23 saat boyunca takılması gerekir.

Bu derece eğrilikler, büyümesini büyük ölçüde tamamlamış ve büyük olasılıkla ilerleme riski olmayan durumlardır. Bu nedenle skolyoz büyümesi tamamlanmış kişilerde, cerrahi müdahale kararının verilebilmesi için sırt bölgesindeki eğriliklerin 45-50 derece üzerinde olması; bel bölgesindeki eğriliklerin ise 40 derece üzerinde olması gerekir. Genel olarak 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde cerrahi müdahale gündeme gelir. Cerrahi müdahaledeki ilk amaç, gövde simetrisinin sağlanmasıdır.