Skolyoz Genetik Mi? Skolyozun genetik olup olmadığı, sıkça sorulan ve araştırılan konular arasında yer almaktadır. Skolyoz, bel ve omurga bölgelerinde görülen kemiklerin eğriliği olarak tanımlanmaktadır. Sağlıklı bir insana arkadan bakıldığında düz bir kemik hattı görülürken, skolyoz hastalarında eğrilik gözlenir. Bazen bu hastalık belirti vermezken, ilerleyen evrelerde kemiklerdeki eğrilik ağrılar nedeniyle kendini belli eder ve bu durumda tedavisi oldukça kolaydır. Ancak teşhis edilmediği zaman, bebeklerde gelişim geriliğine sebebiyet verebilir. Skolyoz hastalığı, omuz ve kalça bölgesinde asimetri ve kollar ile vücut arasındaki mesafede bozukluk ile kendini belli eder. Skolyozun genetik olup olmadığı konusunda yapılan araştırmalar, bu hastalığın genetik faktörlerle ilişkili olabileceğini göstermektedir. Özellikle, aile bireylerinden birinde skolyoz olması, diğer aile fertlerinde de bu hastalığın görülme ihtimalini artırmaktadır. Doğuştan skolyoz olarak adlandırılan bu genetik durum, omurgada bulunan kusurun birbirine kaynamış hali olarak ortaya çıkar. Çocuk felci ve beyin felci gibi durumlar da bel bölgelerinde ve omurganın göğüs kısmında eğrilik oluşmasına neden olabilir. Doğuştan skolyoz, genellikle 0-3 yaş arasındaki çocuklarda sıkça görülmektedir. Skolyoz Hastalığına Genetik Etkiler Anne karnında bulunan bebeğin skolyoz hastalığına yakalanması, yapısal değişikliklere yol açar. Özellikle ilerleyen yaşla birlikte meydana gelen hamileliklerde omurgada şekil bozukluklarının skolyoza sebebiyet verdiği belirlenmektedir. Sağlıklı bir bebeğin anne rahminde 3 ayda gelişimini tamamladığı belirtilirken, omurgada bulunan yapısal değişiklikler sonucu omurların gereğinden büyük büyümesi ile eğrilik meydana gelir. Anormal şekilde omurganın büyümesi, başka problemlere sebebiyet verir ve omurganın belirli bir bölümünde kamburluk veya çukurluk oluşmasına neden olur. Gebelik sonrasında oluşan omurga bozuklukları ve yanlış duruş pozisyonları daha fazla şikâyetlerin artmasına sebebiyet verir. Skolyoz hastalığının genetik yönü, daha çok büyüme evresinde anlaşılan skolyoz hastalığı ile anormallikler ortaya çıkar. Özellikle çocuklarda şiddetli ağrılar yaşanmasına sebebiyet verir. Çocuk büyüme aşamasındayken ortaya çıkan bu hastalıkla birlikte kemiklerin yanlış yöne doğru kayması sonucu felç, yatalak kalma gibi problemlere sebebiyet verir. Teşhisin ardından tedavisinin yapılması son derece önemlidir. Skolyoz hastalığının tedavisi için pilates, yüzme, egzersiz gibi birçok uygulama bulunurken, ilerlemiş safhasında cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle omurgada bulunan kemiklerin yapışık olması durumunda hayatı olumsuz yönde etkilediği için kamburluk oluşması gözlenir. Doğuştan olan skolyoz hastalığında ise kemik yeterli düzeyde büyümediği için omurların bir tarafa doğru bükülmesine sebebiyet vererek eğrilik oluşturduğu belirtilmektedir. Sonuç Skolyoz, hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkisi altında gelişebilen bir hastalıktır. Ailede skolyoz öyküsü olan bireylerin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile skolyozun ilerlemesi durdurulabilir ve hastanın yaşam kalitesi artırılabilir. Bu nedenle, skolyoz belirtileri gözlemlendiğinde bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir. |