Dejeneratif skolyoz, farklı evreleri olan ve çeşitli nedenlerden ortaya çıkan omurga eğriliği olarak bilinen bir hastalıktır. Dejeneratif skolyoz ise skolyozun bir evresidir ve genellikle "yetişkin skolyozu" olarak da adlandırılır. Bu tür skolyoz, yaşlanma ve omurgadaki dejeneratif değişiklikler sonucu ortaya çıkar ve genellikle orta yaş üstü bireylerde daha sık görülür. Özellikle masa başı işlerde çalışanlarda daha yaygındır.

Dejeneratif skolyoz, arkadan bakıldığında sırt bölgesi ve omurgada yana doğru oluşmuş bir eğrilik veya kayıklık olarak net bir şekilde görülebilir. Çoğunlukla çocukluk dönemlerinde fark edilmeyen skolyoz, yaş ilerledikçe ve omurganın yıpranmasıyla birlikte şiddetini artırarak dejeneratif skolyoz haline gelir. Bu nedenle, dejeneratif skolyoz çocuklukta ilk sinyallerini veren ve yavaş yavaş ilerleyerek zamanla şiddetini artıran bir hastalıktır. Bazı skolyoz türlerine göre sonradan oluşmuş olması nedeniyle, fark edildiğinde tedavisi illa ameliyat gerektirmeyebilir ve erken teşhisle tedavi edilebilir. Doğuştan gelen genetik bozukluklara bağlı skolyoz hastalığına göre şiddeti biraz daha az ve tedavi olma imkânı fazladır. Kişinin kendi önlem ve emniyetleriyle dejeneratif skolyozun oluşumunu engellemek veya varsa ilerlemesini durdurmak mümkündür.

Dejeneratif skolyoz ve önlemleri bu şekildedir. Bu önlemlere dikkat ederek dejeneratif yani yetişkin skolyozunu önlemek mümkündür. Ayrıca çocukluk dönemlerinde oluşmuş olan ağrıları veya varsa çocuklarımızın bu tarz şikayetlerini önemsemekte büyük fayda vardır. Ne tür bir hastalık olursa olsun erken teşhis ve önlemler hastalığın yüzde yetmişinin yok olması demektir. Önlemler alınmadığı takdirde dejeneratif skolyoz derecesini ilerleterek ameliyat gerektirebilir.

Dejeneratif skolyoz, yaşlanma süreciyle birlikte omurgadaki disklerin ve faset eklemlerinin dejenerasyonu sonucu ortaya çıkar. Bu süreç, omurganın stabilitesini azaltarak eğriliklere yol açabilir. Ayrıca, osteoporoz gibi kemik sağlığını etkileyen durumlar da dejeneratif skolyoz riskini artırabilir. Bu nedenle, kemik sağlığını koruyucu önlemler almak da önemlidir. Kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir diyet, düzenli fiziksel aktivite ve gerekli durumlarda medikal tedavi, dejeneratif değişikliklerin önlenmesinde yardımcı olabilir.