Tüm bunlar görülebilecek belirtilerdir.
Ancak skolyozun kesin tanısını koymak için uygulanması gereken tüm omurgayı içine alacak şekilde boydan çekilecek olan röntgendir.
- İdiopatik Skolyoz: Daha önce de belirttiğimiz gibi idipotik skolyoz en çok görülen skolyoz türüdür. İdipatik skolyoz, nedeni bilinmeyen veya tam olarak aydınlığa kavuşturulmamış skolyoza denir. Omurgada meydana gelen bu eğrilik hem sağa hem sola olup S şeklinde veya sadece bir yöne kayma yaarak C şeklinde görülebilir.
- Nöromüsküler Skolyoz: İdiopatik skolyozdan sonra en sık görülen skolyoz tipidir. Nöromüsküler skolyozun görülme nedeni kas veya sinirlerde meydana gelen hastalıklardır. Bu skolyoz tipinde diğerinden farklı olarak solunum sıkıntısı ve işitme kusurları olabilmektedir. Skolyozun bu türünde daha küçük yaşta cerrahi müdahale uygulanabilir.
- Konjenital Skolyoz: bu skolyoz tipinde hastalık anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında oluşur. Yani bebek doğuştan bu eğriliğe sahiptir. Doğuştan olması nedeniyle ilerlemesi daha hızlıdır. Bu nedenle tedavisi daha küçük yaşlarda başlayabilir.
Skolyozun Görülme Sıklığı
Skolyozun görülme yüzdesi yaklaşık olarak %2-4 arasındadır. Bununla birlikte kız çocuklarında erkeklere göre sekiz on kat daha fazla karşımıza çıkmaktadır. Bu skolyozların çoğu düşük dereceli eğriliklerdir. Bunların ancak %10'u skolyoz tedavisini gerektirecek kadar ileriye gitmiştir.
Skolyozun Tedavisi Nasıl Yapılır?
Skolyozun tedavisinde de izlenecek olan yol tüm hastalıklarda olduğu gibi hastadan hastaya değişkenlik arz etmektedir. Bununla birlikte her hastanın anı tedavi şekline verdiği yanıt da değişkendir. Bir yöntem bir hastada çok işe yarasa da bir hastada o yöntem hiçbir işe yaramayabilir. Skolyozla birlikte gelişen bu eğrilik daha çok çocukluk ve ergenlik döneminden hızlı bir ilerleme göstermektedir. Tüm bu nedenler düşünüldüğünde skolyozun tedavisi için kesin bir şeyler söylemek doğru olmaz. Tedavi sürecini belirleyecek olan hastanın tüm koşullarını değerlendirip en iyisini belirleyecek olan kendi doktorudur. Yine de uygulanabilecek olan yöntemler şunlardır;
Fizik Tedavi Egzersizleri: bu yöntem daha küçük eğrilikler (20-25 derece) için kullanılır. Tedaviye başlama zamanı bu yöntem için oldukça önemlidir.
Korse Tedavisi: bu yöntem orta dereceli eğrilikler (20-40) için kullanılır. Yapılan araştırmalara uygun koşullarda kullanılan korseler hasatların ameliyat olma oranlarını düşürmektedir.
Cerrahi Tedavi: bu yöntem ise daha büyük eğrilikler (40-45) için kullanılmaktadır.